THIS IS STEVEN SEAGAL'S DIRECTORIAL DEBUT; HE ALSO PRODUCED.
(Teather)
Summary - Ozet
Forrest
Taft (Steven Seagal) Alaska'da Aegis Petrol Sirketi'nde
calismaktadir. Bu sirketin yonetim kurulu baskani olan Michael Jennings (Michael Caine) para ugruna herseyi yapabilecek derecede birkisidir. Alaska'da yeni devreye
girecek bir petrol istasyonu icin bazi hazirliklar eksik olmasina ragmen Jennings para kaybetmemek
icin bu istasyonu devreye sokmaya kararlidir. Bir de ustune ustluk platformun kurulusunda kullanilan ve cevre kirlenmesini
onleyen koruyucu bloklarin yapiminda da daha ucuz olduklari icin son derece kotu kalitesiz malzemeler kullanilmaktadir.
Forrest Taft'in yakin arkadasi ve platformun kurulusundan sorumlu olan Hugh Palmer (Richard Hamilton) bu
aksakliklarin farkindadir ve ilgilileri uyarirsa da kimse orali olmaz. Ustelik de basta Jennings olmak uzere ust duzey
yoneticiler Palmer'i buyuk tehlike olarak gormeye baslar ve ortadan kaldirmaya karar verirler.
Palmer, son olarak Taft'i da
uyarir. Once Palmer'in soylediklerine pek aldirmayan Taft, ufak bir arastirma ile gercektende soylenenlerin dogru oldugunu
ogrenir ve bu isin durdurulmasini gerektigine karar verir. Platformun calismasi halinde Alaska kiyilarinda akil almaz bir
cevre kirliligi olusacaktir. Bu sadece o denizlerde yasayan canlilara degil, o bolgenin dogal yerlileri olan Eskimo'lara da
buyuk zararlar verecektir
Butun bunlarin bilincine varan
Taft, once Jennings'le konusur ama bir sonuc alamaz. Taft'in bu isi arastirmaya baslamasi basta Jennings olmak uzere diger
yoneticilerin hic hosuna gitmez ve once Palmer'i daha sonra da Taft'i ortadan kaldirmaya karar verir ve bunu uygulamaya
koyarlar.
Ancak Forrest Taft hic de oyle kolay yenilip yutulacak bir lokma degildir ve bunu anladiklarinda artik onlar icin hersey
cok gectir.
Asagida okuyacagiz bu konusma
Steven Seagal'in 1993 yilinda hem yonetmenligi ile produktorlugunu hem
de oyunculugunu ustlendigi
"On Deadly Ground-Olumcul Topraklar Uzerinde"
adli filmden alinmistir.
Hatirlanacagi gibi Steven
Seagal bu filmde toksik atiklarini okyanusa doken, ucuz ve yetersiz
malzeme kullanarak ve sadece kar etmek amaciyla yeni bir petrol rafineri
istasyonu kurmak isteyen zengin ve nufuzlu kisilerle, Alaskada topraklarini
bu kirlilikten korumaya calisan yerlilere yardim eden doga dostu bir ajani
canlandiriyordu.
Bu bolum filmin son kisminda yer
almaktadir. Gercektende "GreenPeace" ve "PETA" gibi dogayi ve hayvanlari
korumayi hedefleyen uluslararasi orgutlerin bilfiil aktif bir uyesi
olan Steven Seagal'in bu filminde insanlara verdigi mesaj hic de yabana
atilacak cinsten degildir.
Kuresel isinmayi, doganin
her gun daha cok kirletildigi, ozon tabakasinin delinerek insanlik icin
yasadigimiz dunyanin yasanamaz hale getirilesine 7. Sanat sinema ile
yapilacak belkide en onemli uyaridir.
Eminim sizi de etkileyecektir.
Ama petrol tekellerinin
ve yozlasmis hukumet yasalarinin yuzunden biz ve dunyanin geri kalani 100 yildan uzun suredir benzine mahkum olduk.
Ictigimiz suyun soludugumuz havanin ve yediklerimizin bozulmasinin baslica sorumlulari buyuk sirketlerdir. Yok ettikleri
dunya umurlarinda bile degil tek umursadiklari bu surecte kazandiklari para...
Daha kac petrol sizintisina dayanabiliriz
?..
Milyonlarca ve milyonlarca galon petrol
okyanusu ve ona bagli
pek cok yasam turunu yok etmekte..
Bunlarin arasinda dunya oksijeninin
%60 ile % 90'nini saglayan planktonlarda var..
"Bizde uzak bir eyalete
veya baska bir ulkeye gideriz..Herhangi bir yere..!!" Ama biraz arastirinca fark ettim ki temelde yasamayi denetleyen
onlar, aslinda kanunlari onlar kontrol ediyor.
Kanunlara gore hic bir
sirket gunde 25 bin dolardan fazla cezaya carptirilamaz. Sirketler zehirli artik bosaltarak gunde 10 milyon dolar
kazaniyorsa bunu surdurmek ticaretin geregidir. Hakkimizi savunmayi bir suc haline getirdiler. Hemen fesat ve kacik
damgasi yiyiyoruz ve bizlerle alay ediyorlar.
Ofkeliyiz, cunki hepimiz
kimyasal ve genetik bakimdan zarar goruyoruz ve bunun farkinda bile degiliz. Ne yazik ki bu cocuklarimizi da etkileyecek.
Her gun ise gidiyoruz, burnumuzun dibinde arabamizin ve onumuzdeki arabanin zararli, zehirli gazlar
kustugunu goruyoruz
Bunlarin hepsi de uzun
vade de etkili zehirler.. Bu zehirler bizi yavas yavas öldürüyor, bariz etkilerini gormesek bile... Bir gun 15
metre önünüzü goremez olacagimizi, soyle derin derin nefes alamayacagimizi, havanin zehirli bir gaz kütlesine donusecegini
20 yil once soyleselerdi buna kacimiz inanirdi ki ?..
Musluklarimizdan su icemiyecegimize
ve siseyle su almamiz gerekecegine inanir miydik? Tanrinin bize bahsettigi en basit haklarimiz elimizden alindi ne
yazik ki..
Bana ne yapabilecegimizi
sordular. Bence bize gereken buyuk sirketlerden cok, bizi tam anlamiyla temsil edebilecek sorumlu bir halk organi..
Bu organ, yasadigimiz
ortama organik olmayan ya da uretimden sonra kimyasal olarak yok edilemeyen hic bir seyin girmesine izin vermemeli..
Sonucta dunyanin kirletilmesinden
elde edilecek bir rant oldugu surece sirketler ve bireyler istediklerini yapmaya devam edeceklerdir.
Bu sirketleri guvenli
ve sorumlu bir bicimde bizim cikarlarimizi gozeterek calismalari icin zorlamaliyiz. Oyle ki buna uymadiklarinda kaynaklarimizi,
yureklerimizi ve zihinlerimizi geri alip dogru olani yapabilelim